Prof. Dr. Mehmet Yuva eski Suriye’yi yazdı: Şam yolunda Haham’la yolculuk… Şizofreni hali

“`html

Suriye’nin Dönüşümü: Geçmişten Günümüze Bir Analiz

Suriye’de Beşar Esad rejiminin çökmesinin ardından ülkede yaşanan değişim ve bu süreçteki etkenler çokça tartışıldı. Yazar Mehmet Yuva, Suriye’nin bir zamanlar nasıl refah içinde yaşadığını şu sözleriyle ifade etti: “Bir zamanlar zengin, tarım ve sanayi alanında üretebilen, zeytinyağı, ilaç sanayi, pamuk, buğday gibi alanlarda dünya çapında tanınan bir Suriye vardı. Din özgürlüğüyle öne çıkan bu ülke, uzaya insan göndermeyi dahi başarmıştı.” Yuva, “Eğer o dönemlerde Suriyelileri bağlasaydınız, Türkiye’de durmazlardı” diyerek o günlerin ruhunu yansıttı. Aydınlık gazetesi için yazdığı “Suriye türü şizofreni” başlıklı makalesinde, günümüzdeki Suriye’yi “şizofrenlerin ülkesi” olarak tanımladı.

Geçmişteki Suriye’nin İnişli Çıkışlı Tarihi

Yuva, 1986 yılında genç yaşta Batı Almanya’da iken Suriye’nin İdlib, Halep, Hama, Humus, Dimaşk (Şam), Tartus, Ceble ve Lazkiye şehirlerini ilk kez ziyaret ettiğini belirtti. “O dönem Türkiye-Suriye ilişkileri gergindi; karşılıklı suçlamalar ve çatışmalar had safhadaydı. Selva teyzemiz aracılığıyla Suriye’ye eşya götürmem istendi. Arabamız margarin, yumurta ve diğer temel gıda maddeleriyle doluydu. Soru işaretleriyle doluydum; Suriye’de bu eşyaların bulunamaması beni hayrete düşürdü. Halep’teki akrabalarım oldukça mutlu oldular ve o dönem Suriye’nin durumu ile ilgili olarak birçok sorum var gibi hissediyordum.

Bir Örnek Ülke Olarak Suriye

Şam Üniversitesi’ne 90’lı yılların ortalarında bağlı oldum. O zaman Suriye, her alanda kendini geliştiren bir ülkeydi. Din özgürlüğü açısından da önemli bir konumdaydı. Suriye lirası oldukça güçlüydü ve maaşlar, bireylerin birikim yapabilmesi için yeterliydi. Ülkede yaşam koşulları makuldü. 2000’li yılların başına gelindiğinde, Türkiye’den Suriye’ye yoğun bir şekilde ziyaretler yapılmaya başlandı. Suriye, ucuz yakıt ve çeşitli ürünler almak için Türkiye’den gelen insanlarla dolup taşıyordu. Bu durum, her iki taraf arasındaki ilişkiyi güçlendirdi.

Demokrasi ve Esad’ın Dönemi

2011 yılına kadar Suriye’de insanlar din veya mezhep sorusu ile yüzleşmezlerdi. Kişisel kimlikleri daha çok bölgesel adlarla tanımlanırdı. Bu durum, toplumun birlikteliğini pekiştiren bir etken olmuştur. Ancak zamanla bu barışçıl ortamın yerini daha karmaşık bir yapı aldı. Esad yönetimi ile birlikte, BAAS partisi sadece bir güç aracı haline geldi ve bu durum, birçok sosyal yapı

Related Posts

Hamas: Gazze’de ateşkes önerisini Filistinli gruplarla görüşüyoruz

Hamas, bu görüşmeler neticesinde nihai kararını açıklayacağını bildirdi

Dekan istifası sağlıktan değil protesto içinmiş

İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Köse, İmamoğlu’nun diplomasının iptaline karşı çıkıp imza atmamıştı. Üniversite ise sağlık nedeni ile istifa ettiğini açıklamıştı.

Herkesin dilinde tek bir tarih var: 5 Temmuz’da ne olacak?

5 Temmuz’da büyük bir şey olacak” söylentisi son günlerde Japonya’da olduğu kadar Türkiye’de de dikkat çekiyor. Herkesin dilinde aynı soru var: “Bu tarihte ne yaşanacak?” Popüler bir mangadaki sahneyle başlayan bu kehanet dalgası, şimdi sosyal medyada gerçek bir paniğe dönüşmüş durumda.

Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında dikkat çeken karar

Narin Güran cinayetiyle ilgili Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, sanıklar Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar’ın tutukluluk hallerine yapılan itirazları reddetti. Mahkeme Başkanı ise Yüksel ve Enes Güran’ın tahliye edilmesi gerektiği yönünde muhalefet şerhi koydu.

Orman yangınları komşuyu da vurdu

Yunanistan Devlet Televizyonu ERT’in haberine göre, Girit Adası’nın Laşit bölgesinde 2 Temmuz Salı günü ormanlık alanda başlayan yangın kısa zamanda kontrolden çıkarak yerleşim birimlerini tehdit etmeye başladı. 5 YUNANİSTANLI HASTANEYE KALDIRILDI …

Yerapetritis Trablus-Bingazi turuna çıkacak… Libya’nın adımı Atina’yı tutuşturdu

Libya’nın doğusundaki Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’nin Türkiye ve Trablus yönetimi arasındaki 2019 tarihli deniz yetki sınırları anlaşmasını onaylama sinyalleri Atina’da endişe yarattı. Yunan Dışişleri Bakanı Yerapetritis’in Libya ziyaretine hazırlandığı bildirildi.