Halüsinasyonlar, sanrılar, motivasyon eksikliği! Şizofreni erkeklerde daha erken başlıyor

Bireyin dünyayı algılama biçimini etkileyebiliyor!

Şizofreninin, düşünce, algı, duygu ve davranış bozuklukları ile karakterize, genellikle kronik seyirli bir zihinsel sağlık bozukluğu olduğunu dile getiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Gerçeklik algısında bozulmalar, yanılgılı düşünceler (çoğunlukla sanrılar) ve gerçekte var olmayan şeyleri görme veya duyma gibi belirtilerle kendini gösterir. Şizofreni, bireyin dünyayı algılama ve ona tepki verme biçimini önemli ölçüde etkileyebilir” dedi.

Erkeklerde kadınlara göre daha erken başlayabiliyor!

Şizofreni belirtilerinin, genelde ‘pozitif belirtiler’, ‘negatif belirtiler’ ve ‘bilişsel bozukluklar’ şeklinde sınıflandırıldığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Pozitif belirtiler arasında halüsinasyonlar, sanrılar, dağınık düşünce ve düzensiz davranışlar yer alır. Motivasyon eksikliği, sosyal geri çekilme, duygusal ifadesizlik ve iletişimde zorluklar negatif belirtiler sınıfında ve dikkat dağınıklığı, karar verme zorluğu ve yürütücü işlevlerde bozulma ise bilişsel bozukluklar sınıfında değerlendirilir” diye konuştu. Hastalığın genellikle ergenlik dönemi sonları ile erken yetişkinlik arasında yani 15-30 yaş aralığında ortaya çıktığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, belirtilerin erkeklerde kadınlara göre daha erken başlayabileceğini söyledi.

Şizofreni birçok faktörden kaynaklanabilir!

“Şizofreninin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hastalık, biyolojik, genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık etkileşimi sonucu ortaya çıkar” diyen Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin bu faktörleri şöyle açıkladı: “Şizofreni hastası bir ebeveyni veya birinci derece yakını olan kişilerde hastalık gelişme riski yüzde 10 civarındadır. Tek yumurta ikizlerinde bu oran yüzde 40-50’lere kadar çıkabilir. Beyindeki dopamin ve glutamat gibi nörotransmitterlerin dengesizliği şizofreni ile ilişkilidir. Doğum öncesi enfeksiyonlar, stres, travma, çocuklukta ihmal veya istismar gibi durumlar hastalık riskini artırabilir.”

Erken tedaviyle şizofreninin şiddetini azaltmak mümkün!

Şizofreniyi tamamen önlemenin mümkün olmamakla birlikte erken tanı ve uygun tedavi ile belirtilerin yönetilebileceğini ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılabileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Araştırmalar, erken müdahale ve tedavinin atakların sıklığını ve şiddetini azaltılabileceğini, kötüleşme riskini düşürebileceğini, uzun dönemde hastaneye yatış oranlarını azaltabileceğini ortaya koyuyor” dedi. Tedavinin genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi, aile desteği ve sosyal beceri eğitimlerini içerdiğini sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, multidisipliner bir yaklaşımın şizofreni yönetiminde kritik önem taşıdığını vurguladı.

Uygun tedavi hastalarının yaşam kalitesini artırabilir

Şizofreni tanısı alan bireylerin yaşam kalitesini etkileyen birçok faktör olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, sözlerini şöyle tamamladı: “Tedavi planına sadıklık, belirtilerin yönetimi ve nükslerin önlenmesi için kritik önem taşır. Aile ve yakın çevrenin desteği, bireyin sosyal işlevlerini korumasına yardımcı olur. Yüksek stres düzeyleri belirtileri kötüleştirebilir. Bu nedenle, stres azaltıcı teknikler ve düzenli bir yaşam rutini büyük önem taşır. Hem bireyin hem de ailesinin hastalık hakkında bilgi sahibi olması, hastalığı daha etkili yönetmelerine yardımcı olur.

Related Posts

Kabuğunu limonla kaynatıp içen yaşadı: Kolesterolden eser kalmayacak

Uzmanlara göre, bu karışım kolesterolü dengelemek isteyenlerin yeni gözdesi oldu. Kabuğunu limonla kaynatıp içmeniz yetiyor…

Bağırsak ve beyin nasıl birlikte çalışır, bu neden önemli?

Bağırsaklarımız ve beynimizin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyoruz, ancak bu bağlantı nasıl kuruluyor? Ve daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam için bu bağlantıyı geliştirmek mümkün mü?

Sahte bal tehlikesi: Gerçek ve sahteyi ayırt etmek için 3 yöntem

Bal, sofralarımızın vazgeçilmezi ve doğanın en değerli hediyelerinden biri, ancak son yıllarda taklit ve tağşiş ürünler artış gösteriyor. Uzmanlar, sahte ballarla gerçek balı ayırt etmenin sadece tadına bakarak mümkün olmadığını vurguluyor. Peki, gerçek bal nasıl anlaşılır? İşte, sahte balı tespit etmek için dikkat etmeniz gereken 3 altın kural ve güvenilir yöntemler…

Takma kirpik kullanımında göz sağlığına dikkat! Yapıştırıcıları alerjiye yol açabiliyor

Takma kirpik yapıştırıcıları ve kirpik kıvırma aletlerinin mikropların çoğalmasına neden olabileceğini de dile getiren Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Programı Başkanı Öğr. Gör. Birgül Erbaş, takma kirpik ve kirpik kıvırıcı kullanımı konusunda önemli uyarılarda bulundu.

Kronik ağrılı hastalıklar kadınlarda daha fazla görülüyor

Türk Algoloji Derneği (Ağrı Derneği) Başkanı Prof. Dr. Gül Köknel Talu, “Diğer toplumlarda da olduğu gibi kronik ağrılı hastalıklar ülkemizde de kadınlarda daha sık görülüyor. Bunların içinde fibromiyalji yani yaygın kas ağrıları yine kadınlarda ve ülkemizde sık görülen kronik ağrı durumlarından biridir.” dedi.

Kahve tutkunlarına kötü haber: Sağlık sorunlarına yol açabilir

Almanya’dan uzmanlar, yüksek dozda kafein tüketiminin kalp ritim bozuklukları, yüksek tansiyon ve diğer ciddi sağlık problemlerine neden olabileceğini belirtti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir