İktidarın 8.Yargı Paketi’ne eklediği “etki ajanlığı” suçu, tanımının belirsizliği ve eleştiren herkesin ‘örtülü casusluk’la yaftalanabileceği kaygısıyla tartışılıyor. Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, etki ajanlığı tartışmasının 2021 yılında Cemil Çiçek ile başladığına dikkat çekti, Türkiye’nin siyasi ve sosyal ikliminin bu tür kavramlarla yaftalamaya çok yatkın olduğunu ifade etti.
AK Parti’nin bu tür belirsiz kavramların bir gün kendisi için de sorun olabileceğini hesaba katmadığını belirten Taşgetiren’in “Etki ajanlığı – Bumerang üretimi” başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:
“Türkiye FETÖ ile mücadelede ’iltisak’ ve ’Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler…’ garabetini yaşadı ve o puslu ortamda işlenen adli hataları yüklü ’Tazminat’lar ödeyerek telafi etmeye çalışıyor.
Şimdi, ’Etki Ajanlığı’ yani ’Örtülü casusluk’ kapsamına sokulan eylem türleri ile her türlü sübjektif kanaatin devreye gireceği bir alan oluşturuluyor.
İktidarda her kim var ise, onun etkileyeceği Emniyet – Yargı alanında (Kimse bize Emniyet ve Yargı’nın her türlü etkiden bağımsız iş yaptığını iddia etmesin. Yargıtay seçimlerinde ne olup bittiğini, ya da dün FETÖ’lü günlerde ne olduğunu bütün memleket seyretti) eleştirel duruş sergileyene Allah yardım etsin. Yaftalamanın sevildiği ve çok kolay yapıldığı bir siyaset – medya – sosyal medya iklimimiz var, bu arada bir başka yargı reformu paketinde devreye giren ’Lekelenmeme hakkı’ var, her şey birbirine karışmış durumda… Paketler bitmiyor, bakıyorsunuz dünyadan bir rüzgar esmiş, bir pakete ’insan hakları’ girmiş, bir bakıyorsunuz içerde ’Dış düşman – iç düşman – beka’ kaygıları yoğunlaşmış, bu defa gelen pakete her türlü damgalamanın önünü açan yaklaşımlar damga vurmuş.
-Ekonomi kötü denebilir mi? Türk Lirasının değeri yerlerde sürünüyor denebilir mi?
-Adalet arayışı için AİHM’e gitmek, Türkiye’nin itibarı ile oynamak mıdır?
-Ülke kötü yönetiliyor dendiğinde etki ajanlığı mı yapılmış olur?
-İsrail ile ticareti eleştirmek, iktidarı eleştirmek midir yoksa Türkiye’yi kötülemek mi?
-Falanca toplum kesimine ayrımcılık yapıldığını söylemek örtülü casusluk mu sayılır?
Hakikaten kim hangi bakış açısıyla farklılıkları yargılayacak?
Belli ki iktidar bu tür ikircikli işleri, hiç gitmeyecek ve kendisine karşı hiç uygulanmayacakmış gibi yapıyor. Yapmayın bunu… Bumeranglar üretmeyin. Bu ifadeyi kaçıncı kere kullandım bilmiyorum. Bumeranglar üretmeyin…”
(HABER MERKEZİ)