Erdoğan, “terörsüz Türkiye” çağrısının ardından “Bir gece ansızın gelebiliriz” çıkışında bulundu: Milleti provoke etmeyin

“`html

Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “terörsüz Türkiye” hedefini vurgularken, “Türkiye, ulusal güvenliğini koruma azmini bir kez daha sergilemiştir. Gerekirse bir gece ansızın yola çıkabiliriz. Bölücü terör örgütü ve Suriye’deki uzantıları üzerine baskı artıyor. Terörsüz bir Türkiye oluşturma amacımızı gerçekleştireceğiz. Ancak eğer bu süreç aksamaya uğrarsa, devletimizin kadife eldivene sarılı demir yumruğunu kullanmaktan çekinmeyiz” şeklinde konuştu.

Külliye’de düzenlenen toplantının ardından basına bilgiler veren Erdoğan, artan hayat pahalılığına dikkat çekerek, fiyat arttıran “fırsatçıları” eleştirdi. Vatandaşları, muhalefet engellerine rağmen enflasyonla mücadelede bu fırsatçılara karşı boykot etmeye davet etti.

Kamuoyunda tartışılan İmralı görüşmeleri gündeminde Erdoğan, “terörsüz Türkiye” çağrısında bulunarak, “Suriye’deki iç karışıklıklar ve DAEŞ gerekçe gösterilerek PKK’nın yayılmasına sessiz kalmayacağız.” dedi. Erdoğan, 2015 yılı Hendek Olaylarına atıfta bulunarak, “Bölücü terör örgütü ve Suriye’deki uzantıları için çember daralıyor. Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştireceğiz.” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel tehdit olarak tanımladığı LGBTİ+’lar üzerinden bir kez daha aile yapısına dikkat çekti ve “aile yapısının en büyük tehdidi bu gruplardır” iddiasında bulundu. Doğurganlığın azalması ile ilgili verdiği bilgilerde, 2025’in aile yılı olarak ilan edildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken diğer başlıklar ise şunlardı:

“İktidar sorumluluğunu üstleneli 2002 yılından beri hedefimiz her zaman insan odaklı hizmet olmuştur.”

“Son asrın en acı soykırımlarından birine maruz kalan Gazzeli kardeşlerimize ateşkes sağlanmasını diliyorum. Türkiye, Filistin’de kanın durması için elinden geleni yapmaktadır. Uluslararası camiada İsrail üzerindeki baskıyı artırmak için diplomatik çabalarımızı artırdık. 1 Ocak günü “Bir Güneş Doğuyor” sloganıyla toplanan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Yarım milyon insan, Gazze’nin yalnız kalmadığını İstanbul’dan tüm dünyaya duyurdu.”

Bu tür sivil toplum etkinliklerinden rahatsız olanlar, insanlıktan nasibini almamışlardır. Türkiye’nin mazlumlarla kurduğu dayanışma, zalimleri tedirgin ediyor. 61 yıllık Baas zulmünün ardından Suriye’deki adalet mücadelesinin nasıl kazanıldığına benzer şekilde Filistin’de de haklar kazanılacaktır. Filistin devleti kesinlikle kurulmalıdır.

“Enflasyonda düşüş bir trend haline gelecek ve 2025 yılına kadar hızlanacak”

İktidar olarak 2002’den bu yana amacımız her zaman insanın refahı olmuştur. Eser ve hizmet siyaseti anlayışımızdan ödün vermedik. Kalıcı kazanımlar üzerine odaklanmış durumdayız. Devlet yönetiminde insan odaklı bir anlayış benimsiyoruz. 2024 yılını dış ticaretle ilgili büyük başarılarla tamamlayacağız.”

TÜİK verilerini değerlendirildiğinde, enflasyonla ilgili doğru bir yolda olduğumuz ortaya çıkmaktadır. 2025 yılına kadar enflasyondaki düşüş trendinin hız kazanacağına eminim. Bunun için kapsamlı bir strateji oluşturduk.

“Hayat pahalılığına karşı en etkili yöntem boykot”

Son olarak akaryakıt üzerinde gerçekleştirdiklerimizi örnek verebiliriz. Dezenflasyonun sağlanması için talep yönlü değil, arz yönlü politikaları da hayata geçireceğiz. Hayat pahalılığıyla ilgili şikayetlerin başında konut fiyatları ve kiralar yer almakta. Bu konuda 6 Şubat depremi sonrası artan konut talebinin etkisi büyük. Bunun yanı sıra belirli sektörlerde gözlemlenen aşırı kâr hırsına da dikkat çekiyoruz.

2024 içerisinde döviz kuru gibi argümanlar sabit kaldığı sürece, bazı alanlarda haksız fiyat artışları devam edecektir. İşçilik maliyetlerindeki artışın ardından fiyat farklılıkları gözlemleniyor. Özellikle asgari ücretteki artış bahane edilerek gereksiz zamlar yapılmaktadır. Ancak vicdanlı işletmelerimiz bu sorundan etkilenmeyeceklerdir.

Devletimizin sorumluluğu, fırsatçılıkla mücadele etmektir. Fahiş fiyat uygulayan 224 bin işletmeye 5 milyar liralık para cezası uygulanmıştır. 2025 itibarıyla denetimlerimizi daha da artıracağız. Serbest piyasa ilkeleri çerçevesinde 85 milyon insanımızın hakkını koruyacağız.

Hayat pahalılığıyla mücadelede vatandaşlarımızın da yardımı kaçınılmazdır. Bu da muhalefet rahatsız olsa bile, fırsatçıları boykot ederek mümkün olacaktır. Alım gücümüz arttıkça, vatandaş olarak bu sorunları aşabileceğimize inanıyorum. 2025 yılı hedefimiz bu problemi büyük ölçüde çözmek olacaktır.

“2025 yılı, aile yılı olarak ilan edilmektedir”

Güçlü bir toplum, dayanıklı aile yapıları gerektirir. Ancak mevcut duruma bakıldığında önemli meydan okumalar olduğunu görmekteyiz. Küresel düzeyde teşvik edilen cinsiyet eşitliği politikaları herkesin malumudur. LGBT meseleleri, ailenin varlığına en fazla tehdit teşkil eden unsurlar arasında yer alıyor.

Ülkemizde doğurganlık oranının düştüğünü söylemek gerekirse, bu durum alarm vermekte. Her fırsatta dile getirdiğimiz üç çocuk teşvikinin önemini bir kez daha anlıyoruz. Bu nedenle 2025 yılını aile yılı olarak belirleme kararı aldık. Aile yapımızı gelecek nesillere sağlam bir şekilde aktarma amacıyla çalışacağız.

“`