T24 Dış Haberler
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Ali Ercan’ın Kronik Kitap’tan çıkan “Think Tank: ABD Dış Politikası ve Düşünce Kuruluşları” başlıklı kitabı, okuyucuyla buluştu. Düşünce kuruluşlarının ABD’nin küresel politikalarda izlediği stratejilerin ardındaki rolünü kapsamlı bir şekilde ele alan kitap, bu görünmez aktörleri mercek altına alıyor. Dr. Ercan, çalışmasını “yalnızca ABD dış politikasını değil, küresel siyasetin görünmez mimarlarını anlamak için de bir rehber” olarak tanımlıyor. Dr. Ercan’a göre devletlerin kaderini yalnızca ordular ve liderler değil, aynı zamanda o orduları ve liderleri yönlendiren düşünceler belirliyor ve bu kitap yalnızca akademisyenler ve araştırmacılar gibi konunun profesyonelleri için değil, günümüz dünyasında fikir ile güç arasındaki ilişkiyi anlamak isteyen herkes için bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor.
Kronik Kitap etiketiyle yayımlanan eser, Dr. Ercan’ın New York ve Washington D.C.’de uzun yıllar yürüttüğü gözlemleri ve saha araştırmalarını kaynak alan kitap ABD dış politikasının karar alma mekanizmalarını üç aşamalı bir çerçevede inceliyor. Kitapta, önce sistemin kurumsal mimarisi, ardından Washington’daki büyük düşünce kuruluşlarının yapısı ve son olarak da kritik dönemeçlerde bu kurumların oynadığı roller ele alınıyor.
“Fikirler, silahlardan daha kalıcı”
New York ve Washington’da yapılan saha araştırmalarına, Kongre Kütüphanesi’nde geçirilen uzun gecelere ve düşünce kuruluşlarının uzmanlarıyla gerçekleştirilen görüşmelere dayanan çalışma, güç ile fikir arasındaki hassas ilişkiyi gözler önüne seriyor. Dr. Ercan’ın, “ABD’nin dünyadaki her adımı, Washington’daki fikir masalarında yapılan tartışmaların bir yansımasıdır” diyor.
Dr. Ercan geçtiğimiz günlerde raflarda yerini alan kitabını şöyle anlatıyor:
“Yalnızca kurumları ve raporları değil, aynı zamanda perde arkasındaki güç ilişkilerini, fikirlerin nasıl üretildiğini ve bu fikirlerin nasıl politikaya dönüştüğünü kendime odak olarak belirledim. Bu kurumların sadece karar alma süreçlerine etkilerini değil, aynı zamanda finansal olarak hangi motivasyonlar temelinde kimler tarafından desteklendiklerini de göstermeye çalıştım.”
“Think Tank: ABD Dış Politikası ve Düşünce Kuruluşları”, Kronik Kitap’tan çıktı
Kurumsal çevreden görünmeyen aktörlere
Kitap ilk bölümde, ABD dış politikasının başlıca kurumsal aktörlerini -Başkan, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı, istihbarat örgütleri, diğer yürütme organlarıyla birlikte; ülkenin yürütme organı olan Kongre ve altında yer alan komiteleri ve ayrıca yargı organı olan Yüksek Mahkeme’yi ele alıyor. Ancak asıl dikkat çeken, resmi mekanizmaların yanı sıra tali kurumların- lobiler, medya, kamuoyu ve özellikle düşünce kuruluşlarının politik sürece nasıl sızdığını ele alıyor.
Washington’un entelektüel üsleri
İkinci bölümde Atlantik Konseyi, Brookings Enstitüsü, Dış İlişkiler Konseyi (CFR), RAND Corporation, Carnegie, Heritage Foundation ve CSIS gibi önde gelen kurumların tarihleri, işleyişleri ve ideolojik yönelimleri detaylı biçimde inceleniyor. Bu kuruluşların yalnızca rapor üreten akademik merkezler değil, aynı zamanda hükümet politikalarını besleyen ve kimi zaman yönlendiren güç merkezleri olduğu vurgulanıyor.
Bosna’dan Irak’a, İran’dan küresel krizlere
Üçüncü bölüm ise düşünce kuruluşlarının sahnedeki rollerini somut örneklerle ortaya koyuyor. ABD’nin “insani müdahaleler”, “terörle mücadele”, “diplomatik açılımlar” ve “İran’la yürütülen nükleer müzakereler” gibi kritik başlıklarında karar alma süreçlerini analiz eden kitap; Clinton döneminde Bosna Savaşı’na verilen tepkiler ve bu tepkiler doğrultusunda Clinton’ın atmak zorunda kaldığı adımları, Bush yönetiminin Irak işgaline giden süreçte hazırlanan raporları ve Obama döneminde İran nükleer anlaşması sürecinde yapılan tartışmaları ilk ağızlardan yola çıkarak analiz ediyor. Her biri, Washington’daki fikir merkezlerinin nasıl birer “sessiz aktör” olduğunu gösteriyor.
