Uzmanı uyardı: ‘Fazla beslenme bebeklerde reflüye neden olabilir’

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Ömer Çetin, bebeklerde sıklıkla görülen reflü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Çetin’e göre, bebeklerde reflü genellikle fizyolojik bir durumdur ve çoğu zaman 12-18 ay arasında kendiliğinden iyileşir. Bebeklerin sindirim sistemi olgunlaştıkça reflünün azaldığını belirten Çetin, uygun beslenme alışkanlıklarının bu durumu olumlu yönde etkileyebileceğini vurguladı.

REFLÜNÜN BAŞLICA NEDENLERİ

Bebeklerde gastroözofageal reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması durumunu ifade eder. Bu durumun altında yatan başlıca nedenler arasında alt özofagus sfinkterinin henüz gelişmemiş olması, sıvı ağırlıklı beslenme, uzun süre yatar pozisyonda kalma, küçük mide kapasitesi ve erken doğum sayılabilir. Ayrıca, inek sütü proteini alerjisi ve fazla beslenme de reflüyü tetikleyen etmenler arasında yer alır.

BEBEKLERDE REFLÜ BELİRTİLERİ

Reflü, bebeklerde sık kusma, ağzına yemek gelmesi, huzursuzluk, kilo kaybı, ağlama ve yutma zorluğu gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Eğer bebekte şiddetli veya sürekli kusma, kilo alamama ve huzursuzluk gibi belirtiler varsa, bu durum ciddiye alınmalı ve doktora danışılmalıdır.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Reflünün tedavisinde, bebeklerin beslenme alışkanlıklarına dikkat etmek önemlidir. Sık ve az miktarda beslenme, beslenme sırasında dik pozisyonda tutma, beslenme sonrası dik pozisyonda bekletme gibi yöntemler reflüyü hafifletmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, gaz çıkarma konusuna dikkat etmek ve anne sütü ile beslemeye devam etmek tavsiye edilmektedir. Reflü şüphesi durumunda ek testler, endoskopi ve pH metri gibi yöntemlerle tanı konulabilir.

REFLÜ RİSKİ YÜKSEK OLAN BEBEKLER

Prematüre bebekler, düşük doğum ağırlıklı bebekler ve aşırı beslenen bebekler, reflü riski taşıyan bebekler arasında sayılabilir. İnek sütü proteini alerjisi olan, nörolojik gelişim geriliği yaşayan ve solunum yolu problemleri olan bebekler de yüksek risk altındadır.

DOKTORA BAŞVURULMASI GEREKEN DURUMLAR

Çok sık, şiddetli veya fışkırır tarzda kusmalar, yetersiz kilo alımı, yemek borusunda tahriş, kusmukta kan görülmesi gibi durumlar, mutlaka doktor kontrolü gerektiren belirtilerdir. Erken teşhis ve tedavi, bebeklerin sağlığı ve gelişimi için büyük önem taşır.

TEDAVİ EDİLMEYEN REFLÜ

Tedavi edilmeyen reflü, gastroözofageal reflü hastalığı (GERH) olarak adlandırılabilir ve bu durum yetersiz kilo alımı, yemek borusunda tahriş, solunum yolu rahatsızlıkları ve uyku problemlerine yol açabilir.

Related Posts

Meğer yıllardır günde 2 litre su için söz doğru değilmiş: Ezber bozuldu uzmanlar ilk defa açıkladı

Uzun yıllardır tavsiye edilen günlük 2 litre su içme önerisi, bilimsel veriler ışığında yeniden değerlendirildi. Uzmanlar, kişilerin yaş, kilo, yaşam tarzı, fiziksel aktivite düzeyi ve iklim gibi etkenlere göre farklı miktarlarda suya ihtiyaç duyduğunu açıkladı.

Çay ve kahve tiryakilerine uyarı

Prof. Dr. Levent Öztürk, artan su ihtiyacının, çay veya kahveden karşılanabileceği düşüncesinin hatalı olduğunu söyledi.

Yağmur sonrası deniz enfeksiyonlarına dikkat!

Özellikle sağanak yağışların ardından denize girilmesinin, çeşitli sağlık risklerini de beraberinde getirdiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Öztürk, “Yoğun yağışların ardından dere, kanalizasyon ya da yüzey suları denizle buluşur. Bu sular, çeşitli mikroorganizmalar, bakteriler ve hatta parazitlerle yüklü olabilir. Bu da, çocuklarda mide-bağırsak enfeksiyonlarından kulak iltihabına, cilt döküntülerinden göz enfeksiyonlarına kadar birçok sağlık sorununa yol açabilir” dedi.

İşkolik Olup Olmadığımızı Nasıl Anlarız?

İşkolik misiniz, yoksa tükenmek üzere misiniz?  İşkoliklik ve tükenmişlik sendromunun birbirinden farklı kavramlar.

40 yaşını aşanlarda göz kapağı estetiği artıyor

Göz kapağı estetiği ameliyatının 40 yaş üzerindeki bireylerde daha çok görüldüğünü, ancak bazı kişilerde genç yaşlarda da doğuştan gelen sarkmalar nedeniyle benzer operasyonların yapılabildiğini vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Didem Serin, her hastaya aynı operasyonun uygulanmasının doğru olmayacağını ifade etti.

İzmir’de hava kirliliği felaket boyutunda: Her nefeste 5 kat fazla zehir!

İzmir’de Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği sınırların çok üzerinde hava kirliliği tespit edildi.